1974 yılında İstanbul’da doğan Erkin Ağsaran, ortaokul yıllarında kullanılmış bir fotoğraf makinesi ile başladığı fotoğrafa, mühendislik ve IT sektöründeki çalışma döneminden sonra Kanada’da Ryersen Üniversitesi’nde fotoğraf üzerine dersler alarak devam etti. Toronto Camera Club bünyesinde seminerlere katılan, yerel birçok fotoğraf yarışmasının yanında International Salon of Photography’de de ödül kazanan Ağsaran’ın fotoğrafları Kuzey Amerika’nın en büyük fotoğraf festivali olan Contact’da sergilendi.
Fotoğrafçılığa başlama hikâyeni dinleyelim mi senden?
Herşey lisedeyken ağabeyimin verdiği ikinci el bir fotoğraf makinası ile başladı. Gençlik yıllarım o makinayla, biraz da deneme-yanılma yöntemiyle, fotoğrafı öğrenerek geçti. 2001’de bir Küba tatili öncesi biraz da apar topar aldığım daha yeni bir makinayla işler ivme kazandı.
Düğün fotoğrafı çekmeye nasıl başladın peki, nasıl karar verdin?
Kanada’da davetli olarak katıldığım düğünlerde fotoğrafçıların nasıl çalıştığını görünce “bu iş bizdekinden daha farklı ve eğlenceli olabiliyormuş” demiştim. Derken 2006’da evlenme hazırlıkları yapan bir arkadaşım düğün fotoğraflarını çekmemi rica etti. Şansıma Toronto’nun en iyi düğün fotoğrafçılarından birkaçını tanıyordum. Önce bir süre onlara asistanlık yaparak işin inceliklerini öğrenmeye çalıştım. Sonra da arkadaşımın düğününü çektim. İnsanlar sonuçları görünce gerisi geldi zaten.
Belgesel düğün fotoğrafçılığı çekmenin, kendine özel zorlukları var mı?
Sadece fotoğrafta değil, her işin her uzmanlık alanında geçerli bir durum bu. Ben buna zorluk değil de, ihtiyaç duyulan faklı özellikler diye bakmayı tercih ediyorum. Belgesel düğün fotoğrafçılığında, pozlardan çok “an”ların peşinde koştuğunuzdan, ve o anı geri getirme şansınız olmadığı için, hata payınız çok düşük. Zamana, mekana, ışığa, arka plana ya da poza fazla müdahaleniz olamaz, şartların gerektirdikleriyle en iyisini üretmeniz gerekir. Teknik açıdan çok iyi olmanız dışında, bazen olacakları önceden görüp kendinizi hazırlamanız, bazen de anlık sürprizleri yakalayabilecek kadar hızlı olmanız gerekir. Ayrıca çiftinizin sizi bir arkadaş gibi görmesini ve böylece günün heyecanı içinde sizin fotoğrafçı yanınızı unutup kendi gerçek kişiliğini göstermesini sağlamalısınız.
Düğün fotoğrafının ve düğün fotoğrafçılığının özelliği nedir senin için, diğer fotoğraflardan nasıl ayrılıyor düğün fotoğrafları?
Bence düğün fotoğrafları, bir adam ve bir kadının bir günlüğüne prens ve prenses oluşunun hikayesini anlatır. Herkesin dikkati onların üzerindedir, herşey onların istediği şekilde düzenlenmiştir, ve birbirlerine duydukları sevgi ve bağlılığı resmileştirmenin mutluluğu içindedirler. Ben de gün boyunca prens ve prensesin en yakınındaki kişi olarak bu mutluluğa, heyecana ve gurura ortak oluyorum. Bir güne sığdırılan paylaşımlar bu kadar büyük olunca, çiftlerimle arkadaşlığımız düğünden sonra da devam ediyor.
Fotoğraflardaki fark ise anlatımda ve düzenlemede ortaya çıkıyor. Diğer türler daha çok kişilerin ya da nesnelerin güzelliğini vurgulamaya çalışırken, belgesel fotoğrafçılıkta olayları ve bu olaylara verilen tepkileri anlatmaya çalışırız. Bu yüzden belgesel fotoğraflarda çevreyi de kareye katmak için geniş açı çekimler, renklerin dikkati hikayeden uzaklaştırmasını engellemek için siyah beyaz düzenlemeler sık kullanılır.
Çekimler öncesi nasıl hazırlık yapıyorsun?
Hazırlıklar çiftimin benimle bağlantıya geçmesiyle başlıyor. Düğünden önce çiftlerimle konuşup onları tanımaya çalışıyorum, onların da beni tanımasına imkan veriyorum. Benim tarzımın onların beklentisiyle örtüştüğünden emin olmaya çalışıyorum. Düğün gününü birlikte planlıyoruz. Bu sayede o gün beni bir fotoğrafçı değil de arkadaş olarak görmeleri daha kolay oluyor.
Düğün öncesi genelde hem damat hem de gelin gergin olabiliyorlar özellikle de gelinler… Fotoğraf çekimini nasıl etkiliyor bu gerginlikler, bunlarla başa çıkma yöntemin var mı?
Bu kadar heyecan dolu bir günde bazen gerginliklerin olması normal, ama sonunda herşey tatlıya bağlanır, prens ve prenses mutlu olurlar. Gerginlik ile karşılaştığımızda bu gerçeği çiftime hatırlatıyorum. Bir keresinde gelini kalabalıktan uzak bir odaya çekip konuşarak sakinleştirmem gerekmişti.
Fotoğraf çekimi yaklaşık kaç saatte tamamlanıyor, düğün sırasında da devam ediyor mu çekimler. Size ne kadar zaman ayrılmasını talep ediyorsun?
İlk dansa kadar süren bir çekim ortalama 8-10 saatimizi alıyor, ama gece devam edip sabaha karşı 3’te biten, 18 saat süren çekimlerim de oldu. Her düğünün hikayesi farklı olduğu için hikayeyi kaç saatlik çekimle tamamlayabileceğinizi önceden söylemek zor. Düğünün hikayesini tamamlayana kadar çekimlere devam ediyorum.
Farklı paketler var mı çiftler sunduğun, fotoğraf sayısı bakımından veya sunuş şekli açısından? Fotoğrafları nasıl teslim ediyorsun? Albümleri sen mi seçiyorsun?
Çiftlerin istek ve ihtiyaçlarına uygun paketi birlikte oluşturuyoruz. Çiftime fikir vermesi için hazırladığım başlangıç noktalarım var tabi. Bu başlangıç noktalarına, çiftlerin en çok ihtiyaç duydukları ürün ve servisleri dahil edip, en kolay vazgeçilenleri dışarıda tuttuğum için, yeni çiftlerimin çoğu pek bir değişiklik istemiyor.
Düğünden sonra çiftime bir fotokitap hazırlıyorum. Kitaplarımn kapakları da fotoğraftan oluşuyor, başka hiçbir süsleme yok. Süslü albümler, dikkati asıl ürün olan fotoğraftan uzaklaştırıyor bence. Durum böyle olunca, benim için “albüm seçmek” yerine “kapak fotoğafı seçmek” sözkonusu oluyor. Genelde çiftlerim bu konuyu tamamen benim kontrolüme bırakıyor, ama bazen baskıdan önce tasarımı çiftle paylaşıp fikirlerini almak gerekebiliyor.
Unutamadığın fotoğraf anıların var mı?
Galata Köprüsü’nde balık tutan gelinimin gelinliğine takılan oltayı mı anlatsam, düğün mekanında bütün misafirler bahçede eğlenirken birden bastıran yağmuru mu? Çekim için gittiğimiz Haydarpaşı Garı’nda, en sevdiğim köşede, yanlarına yığılmış onlarca valizle birlikte oturan askerleri mi? Yanlarında o kadar yük varken başka yere geçmelerini de rica edemiyorsunuz. Trenlerinin ne zaman kalkacağını sordum, “yarın sabaha karşı” dediler 
Biz de garın içindeki alternatif noktalarımızda çekimleri tamamladık.
Bir düğünde ortalama kaç fotoğraf çekiyorsun, kaç tanesi evli çiftlerin eline geçiyor?
Fotoğrafları sayarak vermiyorum. Daha önce de dediğim gibi her düğünün hikayesi farklı oluyor. Yeni bir hikayeye başlarken kendinizi kelime adediyle sınırlayamazsınız, ya da belli bir sayıya ulaşmak için hikayeye katkısı olmayan kelimeler ekleyemezsiniz. Ben hikayeyi anlatmak için ne kadar fotoğraf gerekiyorsa o kadar fotoğraf veriyorum, ve bu rakam her hikayede değişiyor. Bazen 500 fotoğraf çekiyorum, bazen 1500. Bunların yaklaşık yarısı çifte teslim ediliyor.
Evlenecek olan çiftlerimiz size nasıl ulaşabilirler?
Web sitemdeki iletişim formunu da kullanabilirler. Web sitemin adresi www.erkinagsaran.com
Erkin Ağsaran’ın Fotoğraflarından Bir Demet
